6 Mart 2012 Salı

...

 nerden çıktı bilinmez belki sevilmez de ama hani kaçak güreşilen durumlar vardır. kararsızlığın tavan arasında kalmadan ortaya çıkmasını istemek ama bir türlü yapamamak. tam da üstüne bastığım yerdeyim, yerdeydim kimbilir belki bir gün tekrar oraya gelirim.


adamotu, duruşu insana benzer. Sadık Hidayet, kör baykuş kitabında adam otundan bahsederken ".. erkeğin koynundan ayırdıkları bir dişi adamotunu andırıyordu.." etli kökler iki çatal, bu çatallar birbirine sarılmış bir erkekle bir kadın. sanırım sakinleştirici etkisi de buradan geliyor ve bir o kadar mistik özelliğiyle büyücülükte kullanılması. zehirlensem geri dönüşüm(üm) olur mu acaba!


baykuş ürkütücü baktığı için mi ölümü anımsatır yoksa yaradılış olarak arkasına da dönebildiği için mi! çok ayırt edemiyorum artık bu tür ayrımları. çok gerilerde kalmış sanki net tavırlar. 'evet bu' denilen şey artık çok söylenmiyor sanki. muallak daha bir cazibeli, afili duruyor.


bunlar böyle ortaya çıkan akıl-dil sürçmeleri. hangisi seçilirse.bugün çok maymun algısı içinde oldum. maymun çarşaf, maymun oyuncak, maymun gibi kedi lafı bir hikmet çok gelmesin artık canım.


birileri şirk koşuyor bir yerlerde bende esefle yazıyorum.



4 Mart 2012 Pazar

notlar...

..düşünürdüm ki kelimelerin akışı hızlı olmalı. benim için böyle bir şey hiç mümkün olmadı herhalde. sıkıntılı zamanlardan geçerken ben hep unuttum kelimelerimi. sahip çıkacak vaktim hiç olmadı. bıraktım sonuna kadar öyle boşlukta yerini bulsun istedim. derdim hiçbir zaman belli bir legallikte yer alıyım olmadı. düşündüm ki derdim hep zaten belli legalliğin dışında olmaktı.


-biri bana 'bana biraz zaman ver' dediği anda düşündüğüm şey kimin zamanının istendiği. herkes kendi anında yaşıyor zaten. bu neden talep edilir ki! aslında kendi kendine söylenen bir şey daha çok.


-bazen düşünüyorum ki çok kalemsiz kaldım. sığlaştırılıyorum ya da buna izin veriyorum. kaçacak tek bir deliğimiz kalmamışken her bir yerlerimize pamuk tıkıştırılmışken nasıl olur da nefesimizi burnumuzdan alabiliriz! 


-altı çizilmiş çok kitap yok artık ikinci elcilerde. herkes nasıl okuyor ki kitapları?...